İşitme Sürecinde Destek Eğitimi
Bugün size işitme yetersizliği olan bireylerin rehabilitasyon sürecindeki destek eğitimlerden bahsedeceğim.
Çocuklarımız işitme ve konuşma yetersizliğinden kaynaklı konuşma, bilgi alma, öğrenme ve akademik süreçte güçlükler yaşayabilmektedir. Akranları ile oyun oynamada, iletişim kurmada sorunlar yaşamaları çocuklarımızı sosyal ve duygusal alanda olumsuz etkilemektedir. Bu durum sosyal yaşamları içinde içine kapanıklık, utangaçlık ve davranış problemlerine yol açabilmektedir. Bu duruma zamanında müdahale edilmezse yaş ilerledikçe tedavi süreci zorlaşmaktadır.
Odyomed Bilgilendiriyor;İşitme Sürecinde Destek Eğitimi
İşitme engelli bireylerin eğitiminde dikkat edilmesi gereken bazı noktalar vardır.
Çocuklarla aynı seviyede ve yüz yüze olunmalıdır.
Çocuk ile net ve anlaşılır konuşulmalıdır.
Ortamın gürültülü olmasına dikkat edilmelidir.
Eğitim verilen ortamın çocuğun dikkatini dağıtmayacak şekilde düzenlenmesine dikkat edilmelidir.
İletişim esnasında çocuğun anlaması düşünmesi için zaman tanınmalı acele edilmemelidir.
Çocuğun anladığından emin olmak için sorular sorulmalıdır.
Destek eğitim programında hedeflenen amaca ulaşmayı sağlamak adına belirli aşamalar vardır. Bunlar bireye kazandırılacak bilgi, beceri ve tutumlardan oluşmaktadır. Her bir aşamanın ön koşul becerisi bulunmaktadır. Örneğin, Erken matematik bölümünde amaç, bireye matematiksel kavramları ve beceriyi öğretmektir. Bu beceriyi öğretmekteki hedefimiz bireyin eşleme, gruplama, sıralama becerilerini ifade etmesi ve öğrenmesidir. Birey aynı miktardaki çoklukları eşlerken sonrasında gruplamayı, sıralamayı ve konuyla ilgili ifade etmeyi öğreniyor. Uzamsal ilişkilerde mekanda konum bilgisini öğreniyor ve nesneleri konumuna göre sıralamaya başlayarak ifade ediyor. Sonra sayılara geçerek ritmik saymayı, sayıları sıralamayı, tane kavramını, rakamları, rakamları okumayı, ayırt etmeyi, sıralamayı ve yazmayı öğreniyor. Ön koşul aşamaları gelişen birey toplama ve çıkarma işlemini yapmayı öğrenip akranları arasında özgüvenli bir şekilde eğitim sürecine devam ediyor.
İşitme kaybı, bireylerin hayatında yalnızca duyma becerisini değil, iletişim, öğrenme ve sosyal yaşamlarını da derinden etkileyen bir durumdur. Çocuklar ve yetişkinler için bu süreç, yalnızca teknik bir sorun değil; aynı zamanda duygusal, sosyal ve akademik bir mücadeleye dönüşebilir. İşte tam da bu nedenle destek eğitimler, işitme kaybı olan bireyler için hayati bir rol oynar.
Duyamamak, yalnızca seslerin eksikliği değildir. Bir çocuğun arkadaşlarıyla oyun oynarken anlamadığı bir kural, derste kaçırdığı bir cümle veya çevresindekilerin yüzündeki ifadeyi çözmeye çalışırken yaşadığı belirsizlik, onun özgüvenini zedeleyebilir. Zamanla bu durum, çocuğun içine kapanmasına, utangaçlık geliştirmesine ve hatta davranış problemleri göstermesine yol açabilir. Eğer bu sürece erken müdahale edilmezse, ilerleyen yaşlarda tedavi ve rehabilitasyon çok daha karmaşık hale gelir.
Bugün sizlere işitme yetersizliği olan bireylerin yaşamını nasıl dönüştürdüğümüzü ve bu süreçte destek eğitimlerin ne kadar önemli olduğunu anlatmak istiyorum.
Düşünün, küçük bir çocuğun dünyasını… Seslerin olmadığı, kelimelerin belirsiz bir uğultudan ibaret olduğu bir dünya. Bu çocuk, duyduğu kadarını anlamaya çalışıyor; gördüğü kadarını öğreniyor. Ancak duyduğu veya anladığı eksik kaldığında, akranlarıyla oyun oynarken, bir soruyu yanıtlarken veya öğretmenini dinlerken zorluklarla karşılaşıyor. Bu zorluklar sadece bir öğrenme problemi değil; özgüvenini zedeleyen, sosyal ve duygusal dünyasını etkileyen bir durum haline geliyor. Zamanla içine kapanmaya, utangaçlık ve davranış problemleri geliştirmeye başlıyor.
Ancak bu hikaye burada sona ermek zorunda değil. Zamanında müdahale edilen ve doğru eğitimle desteklenen her birey, bu engelleri aşabilir. İşitme rehabilitasyonu sürecinde yapılan her çalışma, çocukların ve ailelerin yaşamına umut dolu bir sayfa ekliyor.
Rehabilitasyon sürecinde dikkat edilmesi gereken bazı temel noktalar var:
- Her zaman çocukla aynı seviyede, yüz yüze iletişim kurulmalı. Çünkü göz teması, çocuğun kendini anlaşıldığını hissetmesini sağlar.
- Net, anlaşılır ve basit cümlelerle konuşulmalı. Böylece çocuk mesajı daha kolay kavrayabilir.
- Gürültüden arındırılmış bir ortam oluşturulmalı ve dikkat dağıtıcı unsurlar minimumda tutulmalı.
- En önemlisi, çocuğa düşünmesi ve anlaması için zaman tanınmalı. Acele edilmeden, sabırla destek olunmalıdır.
- Çocuğun anladığını kontrol etmek için ona sorular sorulmalı, iletişim süreci karşılıklı hale getirilmelidir.
Destek eğitim programlarımız, her bireyin ihtiyaçlarına özel olarak tasarlanır. Bu süreçte her bir eğitim aşaması, bir diğerine zemin hazırlar. Örneğin, erken matematik eğitimi… Burada amacımız, bireylere matematiksel kavramları ve becerileri kazandırmaktır. Ancak bu, sadece sayılarla ilgili değildir. Bu beceri, çocuğun eşleme, gruplama ve sıralama gibi temel yetenekleri geliştirmesiyle başlar.
Önce aynı miktardaki nesneleri eşlemeyi öğrenir, ardından gruplar ve sıralar. Mekanda konum bilgisi edinir; nesneleri konumlarına göre ifade etmeye başlar. Daha sonra sayılarla tanışır; ritmik sayma, tane kavramını öğrenme, sayıları sıralama ve yazma becerilerini geliştirir. Tüm bu adımlar, bireyin temel matematik işlemlerine geçişini kolaylaştırır.
Bu süreç yalnızca akademik bir başarıdan ibaret değildir. Çocuk, bu becerileri kazandıkça kendine olan güvenini artırır. Akranlarıyla daha özgüvenli bir şekilde iletişim kurar ve eğitim hayatına keyifle devam eder.
Unutmayalım, işitme rehabilitasyonu yalnızca duyma becerisini geliştirmekle sınırlı değildir; bireyin yaşam kalitesini artıran, ona yeni bir özgüven kazandıran bir yolculuktur. Ve bu yolculukta attığımız her adım, bireylerin ve ailelerinin hayatında unutulmaz bir fark yaratır.